• info@esen.av.tr

    E-Posta Adresi

  • +90 216 606 37 34

    Telefon

Orman Tazminatı Davası

Orman Tazminatı Davası

Türk Medeni Kanunu 1007. Madde uyarınca tapu sicili tutulurken doğacak tüm zararlar devletin yükümlülüğü altındadır. Tapu sicilinde yapılan işlemler için devletin yetkilendirdiği memurlar görev alır.

Tapu sicili devletin kontrolünde tutulduğu için de kayıtlarda oluşabilecek her tür hatadan devlet sorumlu kabul edilmektedir. Tapu kayıtlarında ortaya çıkan hataların yol açtığı zararlar devlet tarafından karşılanır.

Tapu müdürü veya tapu memuru yapılan işlemlerde oluşan hataların sorumlusu olmasa dahi hukuki açıdan devlet oluşan zararın sorumluluğunu üzerine almaktadır. Tapuya kayıtlı taşınmaz orman sınırları içinde kaldığında tapu hükümsüz kılınır. Mülkiyet hakkı ihlal olan ve zarara uğrayan kişiler bu durumda hazineye karşı dava açabilir.

Orman Tazminatı Davası Nedir?

Ormanlar kamuya ait alanlardır. Ormanların kamu alanı olması onlar üzerinde mülkiyet hakkı kurulması yönünde engel teşkil eder. Günümüzde ortaya çıkan hukuki uyuşmazlıklar arasında gerçek kişilerin devraldığı özel mülkiyete konu taşınmazların orman vasfında olması yer almaktadır.

Gerçek kişiler özel mülkiyete konu taşınmazı satın alırken tapu kayıtlarına güven duyarak bu işlemi yapar. Bununla birlikte satın alınan taşınmazın orman vasfına sahip olması ve gerçek kişilerin satın alma işlemi sırasında bundan haberdar olmaması hukuki bir sorundur. Bu tür bir durumla karşılaşıldığında satın alma işleminin ardından devlet tapunun iptalini gerçekleştirdiğinde gerçek kişinin mağduriyet yaşaması kaçınılmaz olur.

Orman Tazminatı Nasıl Oluşur?

Orman tazminatı ile ilgili uyuşmazlıkların oluşma sebepleri arasında arazi kadastrosu ve orman kadastrosu çalışmaları yapılırken birbiri ile uyumlu hareket edilmemesi yer almaktadır. Bu çalışmaların uyumsuz olması özel mülkiyete konu edilmemesi gereken ormanlara yönelik tapu sicilinde hatalı ve yolsuz kayıtlara yol açmaktadır.

Bu hatalı ve yolsuz kayıtların kişiler adına tescil edilmek sureti ile orman vasfındaki arazilere ait olması da mülkiyet hakkı ihlallerinin yanı sıra maddi zararlara da yol açmaktadır. Mülkiyet hakkı Anayasa ile güvence altına alınmış olan bir haktır.

Anayasanın 35. Maddesi mülkiyet hakkını korurken herkesin mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğunu kabul eder. Bu hakların sınırlandırılması mümkün değildir. Bununla birlikte kamu yararı söz konusu ise bu haklarda sınırlama yapma yetkisi devlete aittir.

Mülkiyet hakkı kullanılırken toplum yararına aykırı olarak hareket edilememektedir. Ayrıca her tüzel ve gerçek kişi mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir.

Bir kimsenin mal ve mülkünden yoksun bırakılabilmesi kamu yararı sebebi ile olabilirken kanunda yer verilen koşulların sağlanmış olması ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygunluk durumunda bu gerçekleşebilir.

Arazi ve orman kadastro çalışmaları yapılırken tutulan tapu sicilleri bazı hallerde yanlış bilgi içerebilmektedir. Tapu sicilinde yapılan hataların kişilerin mülkiyet hakkını ihlal etmesi söz konusu olur. Kişinin mülkiyet hakkı bu yolla zarar gördüğünde ise devletin tapu sicilleri tutulurken sahip olduğu sorumluluk gereği zararları karşılama yükümlülüğü bulunmaktadır.

Taşınmaz satın alan kişiler tapu siciline güvenerek satın alma işlemini gerçekleştirmektedir. Tapu kayıtlarına duyulan güvene bağlı olarak satın alma işlemi yapan kişilerin devlete olan güvenlerinin korunması gerekir.

Tapu sicilindeki kayıtlara güvenmek sureti ile orman vasfında bir taşınmaz satın alan kişiler daha sonra devlet tarafından tapuları iptal edildiği takdirde mülkiyet hakkında bir ihlalden söz edilebilir.

Devlet tapu iptalini yaparken orman vasfında olan arazinin kamu yararına konu olduğunu gerekçe gösterir. Bunun yanı sıra taşınmazın orman vasfında olduğunun anlaşılması ile devletin taşınmazın bedelini ödemeden el koyması mülkiyet hakkı ihlalidir.

Bu tarz bir durumla karşılaşıldığında mülkiyet hakkı ihlal edilenlerin uğrayacağı maddi zarara bağlı olarak tazminat talebi oluşturması söz konusudur. Orman tazminatı davası bu sebeplerle açılır.

Orman Tazminatı Davasına Taraf Olanlar

Orman tazminatı davası söz konusu olduğunda davanın taraflarından bahsedilmesi gerekir. Bu tür davalarda davacı ve davalı olarak adlandırılan taraflar davada yer alır. Davacı taraf, mülkiyet hakkı ihlal olan ve zarara uğrayan kişidir.

Tapuya kaydı olan taşınmaz orman sınırları içinde ise ve bu durum tapunun hükümsüz kalmasına yol açıyorsa kişinin mülkiyet hakkı ihlal edilmiş olur. Bu tür bir durumda kalan kişi dava açmak sureti ile hukuki bir yol izler.

Orman Tazminatı Davası Davacı Taraf

Bu davaya davacı olarak katılacak olan kişilerin herkes olabilmesi mümkündür. Tapu kayıtları hatalı ve yolsuz tutulursa malvarlığında azalma oluşacak herkes bu davayı açabilir. Ayrıca mülkiyet hakkının bu sebeplerle kısıtlanmış olması gerekir.

Taşınmaz üzerinde paylı mülkiyet söz konusu ise paylı mülkiyete ortak olan her bir paydaşın kandi payı adına dava açabilmesi söz konusudur. Diğer paydaşlara tabi olunmadan her bir paydaş kendi adına bu davayı açabilmektedir.

Taşınmaz üzerindeki ortaklık elbirliği ile mülkiyet ise bu durumda da ortakların bir araya gelmesi ve birlikte dava açması gerekirken açılmış olan bir davaya katılımla da süreç takip edilebilir.

Orman Tazminatı Davası Davalı Taraf

Orman tazminatı davası davalı taraf devlettir. Devlet, tapu sicillerinin tutulmasından sorumludur. Bu sicillerde oluşabilecek hata ve yolsuzluklarda devletin sorumluluğu bulunmaktadır.

Devletin bu yükümlülüğü oluşan hatalardan kaynaklanan zararların tazmin edilmesini gerekli kılmaktadır. Devletin sorumluluğu söz konusu olduğunda kusurun varlığına bakılmamaktadır.

Tapu müdürü ya da tapu memurunun kusursuzluğu ispatlanmış olsa dahi devletin sahip olduğu sorumluluk oluşan zararın tazmin edilmesini gerekli kılmaktadır. Orman tazminatı davası açılacağı zaman husumetin hazineye karşı yöneltilmesi gerekli olurken davalı taraf hazinedir.

Orman Tazminatı Davası Yetkili ve Görevli Mahkeme

Orman tazminatı davası yetkili ve görevli mahkemeye açılır. Tapu sicilinin tutulması özel hukukun alanındadır. Adli yargıyı ilgilendiren bu tür davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.

Tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesi ise yetkili mahkemedir. Orman tazminatı davası söz konusu olduğunda dava zamanaşımı süresi 10 yıl olarak belirlenmiştir. Tapu iptaline ilişkin kararın kesinleşmesinin ardından 10 yıllık dava zamanaşımı süresi devreye girmektedir.

Bu durumda taşınmazın maliki hazine aleyhinde dava açacağı zaman adli yargıya başvurmalıdır. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açılacak olan dava uyarınca mülkiyet hakkı ihlal edilen ve bu sebeple de zarara uğrayan davacı taraf zararının tazminini talep edebilmektedir.

Orman Tazminatı Davası Zarar Tespiti

Orman tazminatı davası açacak olan ve hakları tapu sicilinde yapılan hata ve yolsuzluklar nedeni ile zarar gören kişi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne bir dilekçe vermek sureti ile dava açar. Tapu sicilindeki hataların sorumluluğu devlete ait olacağından bu tür davalarda hazine dava edilen taraf olur.

Davacı taraf ise mülkiyet hakkı ihlal edilen ve bu sebeple de zarar gören kişidir. Mülkiyet hakkı ihlal edilen kişinin açacağı davaya yönelik zarar tespiti yapılırken tazminat miktarı, oluşan zarara istinaden belirlenir.

Zarar verici eylemin gerçekleşmiş olduğu hallerde bu eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığının ne durumda olacağına bakılır. Bu durumda da mal varlığında oluşacak bu değişime göre zarar tespit edilir.

Tazminat miktarı belirleneceği zaman öncelikle tapuda kaydı olan taşınmazın niteliği ve değeri belirlenir. Taşınmazın arsa ya da arazi olması değerinde değişiklik yaratacağından bu hususların dikkate alınması zorunlu olacaktır.

Son olarak, hukuk sistematiği ve usul hukuku bakımından önemli bir yer tutan orman tazminatı istemine ilişkin süreçte hukuki yardım almak, yetkin ve uzman bir avukattan destek almak en sağlıklı yaklaşım olacaktır.

Sıkça Sorulan Sorular

Orman Tazminatı Davası Nedir?

Kamusal alan içinde kabul edilen ormanlar üzerinde mülkiyet hakkı kurulamaz. Tapu sicillerinde yapılacak hatalar veya yolsuzluklara bağlı olarak orman vasfına sahip taşınmazların satışı durumunda devlet tapunun iptalini gerçekleştirdiğinde mülkiyet hakkı ihlal edilenin zararından devlet sorumlu olur.

Tapu sicillerinde oluşan hataların yol açacağı zararlar devletin yükümlülüğünde olacağından zarara uğrayan hazineyi muhatap alacağı orman tazminatı davalarında zararının tazmin edilmesini talep edebilir.

Orman Tazminatı Davasında Taraflar Kimlerdir?

Orman tazminatı davalarında hazine davalı taraf olurken davacı taraf tapu kayıtlarının hatalı ve yolsuz olarak tutulması sebebi ile malvarlığında azalma oluşan kişidir. Bu kişilerin aynı zamanda mülkiyet hakları da ihlal edilmiş olur.

Orman Tazminatı Davasında Tazminat Miktarı Nasıl Belirlenir?

Orman tazminatı davalarında tazminat miktarı belirleneceği zaman tapuda kayıtlı olan taşınmazın niteliğine ve değerine bakılır. Ayrıca oluşana zararın tespiti yapıldıktan sonra bir tazminat miktarı belirlenir.

 

Bilgi & İletişim:

Telefon | WhatsApp 0 216 606 37 37
Adres Fenerbahçe Mah. Fener Kalamış Cad. No:6/3 Kadıköy/İstanbul
E – Posta info@esen.av.tr

 

Yorum Yap

Your email address will not be published.