Terekenin tespiti davası, miras bırakanın malvarlığı ile ilgili olan ve bu malvarlığının eksiksiz ve tam olarak hukuki korumaya alınmasını sağlayan hukuk davasıdır. Mirasçıların haklarının adil bir biçimde korunması ve mirasın adaletli bir dağıtıma konu olması terekenin tespiti ile mümkündür. Terekenin tespiti içinse terekenin tespiti davası ikame edilir.
Terekenin tespiti davası, murisin terekesinin eksiksiz ve net bir biçimde tespit edilerek terekeye bağlı hak kayıplarının önüne geçilmesini amaçlayan miras davasıdır. Terekenin tespiti davasını mirasçılar açabilir. Terekede yer alan ve miras bırakanın vefatı sırasında aktif ve pasif halde olan malvarlıkları terekenin tespiti davası açıldığında belirlenir.
Söz konusu malvarlıkları belirlendikten sonra da terekenin resmi kaydı gerçekleşmiş olur. Özellikle belirtmemizde fayda var ki terekenin belirlenmesi davası ile mirasın nasıl paylaşılacağı değil murisin terekesinde yer alan mal varlıkları tespit edilir. Terekenin tespiti davası, mirasın taksimini yani paylaştırılmasını konu almaz; murisin terekesinde yer alan aktif ve pasif malların resmi olarak belirlenmesini amaçlar.
Terekenin Tespiti Davası
Terekenin tespiti davası ile miras bırakanın mal varlığı değerleri tam olarak belirlenmeye çalışılır. Ölüme bağlı tasarrufların yol açtığı sonuçlarda herhangi bir adaletsizlik olup olmadığının anlaşılabilmesi için de terekenin tespiti davası açılabilir. Mirasçıların terekenin tespiti davasını açma nedeni, terekeye bağlı olarak herhangi bir hak kaybı yaşanmasının önüne geçmektir.
Terekenin tespiti davasının hukuki sonuçları arasında mirasın nasıl paylaşım yapılacağı konusu yer almamaktadır. Terekenin tespiti davası ile miras bırakanın aktif ve pasif malları tespit edilerek mahkeme kanalı ile terekesinin tümünün hesaplanması sağlanır.
Terekenin tespiti davası iki nedenle açılabilir. Mirasçılar murisin ne kadar mal varlığı olduğunu öğrenmek istediklerinde ve Miras bırakanın borçları ile mal varlığı değerleri tespit edilmek istendiğinde terekenin belirlenmesi davası ikame edilir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda mirasçıların menfaatleri koruma altına alınmıştır. Terekenin tespiti davası da bu hukuki korumanın bir sonucudur. Zira mirasçılar, terekenin tespiti sebebiyle dava açarak hak ve menfaat kaybı yaşamalarının önüne geçebilir. Ayrıca, bu davanın ardından mirasçılar, mirası kabul ettikleri takdirde zarara uğrayıp uğramayacaklarını anlayabilir.
Mirasçılar terekenin tespiti davasını terekenin korunmasını talep ettiklerinde de açabilir. Bazı mirasçıların mirastan mal kaçırma ihtimali varsa ve miras paylaşımı yapılana kadar bu tür bir ihtimalin ortaya çıkması halinde mirasçılar, terekenin korunması maksadı ile terekenin tespiti davası açabilir.
Terekenin tespiti davası açıldığında, terekeye konu mallar devlet eli ile korumaya alınır. Bu korumanın hukuki dayanağı ise Türk Medeni Kanunu’nun 589’uncu maddesidir. İlgili hükümden hareketle, terekeye konu mallar hakkında devlet eliyle alınabilecek başlıca önlemler şunlardır:
- Terekede yer alan mal ve haklar yazılır.
- Tereke mühürlenir.
- Tereke resmen yönetilir.
- Vasiyetnamenin açılması gerçekleştirilir.
!!! Ayrıca Bakınız: Vasiyetname Düzenlenmesi ve Örnekleri
Tereke Nedir?
Tereke, kişinin vefatının ardından malvarlığı değerlerinin tamamıdır. Vefat edenin mirasının tamamı tereke olarak isimlendirilir. Miras paylaşımı söz konusu olduğunda terekenin önemi ortaya çıkar. Miras bırakan vefat ettiğinde malvarlığı değerleri aktif ve pasif unsurlar da dahil olmak üzere mirasçılara intikal eder.
Miras bırakanın malvarlığı hakkında tam ve doğru bilgi olmadığında mal varlığının tespiti için yasal mirasçıların terekenin tespiti davasıaçma hakkı bulunur. Terekenin tespiti davası açılarak terekeye bağlı muhtemel uyuşmazlıkların önüne geçilebilir. İşbu dava sayesinde mirasçıların haklarının korunması ve mirasın adil bir dağıtıma konu olması mümkündür.
Muris vefat ettiğinde aktif olan malvarlığı değerleri alacakları ve malvarlığını ilgilendiren unsurlardır. Murisin borçları ise pasif malvarlığı değerleri olarak adlandırılmaktadır. Tereke kapsamında bulunan malları hemen altta belirtmiş bulunuyoruz. Ancak, genel bir bilgilendirmede bulunmakta yarar var ki miras hukuku kapsamına giren uyuşmazlıkların sağlıklı çözümü için miras avukatı ile çalışmak faydalıdır.
Terekeye Hangi Mallar Girer?
Bir kimse vefat ettiğinde geride bıraktığı malvarlığı değerleri aktif ve pasif unsurları ile tereke olarak adlandırılmaktadır. Terekeye dahil olan mallar ise çeşitli biçimlerde ayrılır. Bunlara verilebilecek örnekler aşağıdaki gibidir:
- Taşınır mallar,
- Taşınmaz mallar,
- Banka hesaplarında yer alan finansal varlıklar,
- Menkul kıymetler,
- Borç ve alacaklar,
- Fikri mülkiyet hakları.
Terekeye giren mallar, murisin vefatının ardından re ‘sen yani kendiliğinden mirasçılara intikal eder. Tereke olarak adlandırılan vefat edene ait olan aktif ve pasif malların, murisin vefatı ile mirasçılara intikali gerçekleşirken bu intikal, aşağıda da değinildiği üzere belirli kurallar çerçevesinde gerçekleşir.
Miras Kalan Malvarlığı Nasıl Tespit Edilir?
Miras kalan malvarlığı tespit edileceği zaman miras bırakana ait aktif malvarlıkları değerleri mahkemece ilgili mercilere yazı yazılmak sureti ile araştırılarak tespit edilmektedir. Tespit edilen bu değerler daha sonra da kaydedilir. Mallar arasında muhafazası mümkün olmayanlar varsa bunların satışı yapılır ve parasal değerlerinin ne olduğu belirlenir.
Miras bırakanın nakit parası olması durumunda mahkeme bir banka hesabı açmak sureti ile bu paraları muhafazaya alır. Miras bırakanın ziynet eşyalarının durumu ise mahkeme kasasına kaydedilmek şeklinde olur. Kalan eşyalar dava bitimine dek yediemine teslim edilmektedir. Şimdi, aktif malvarlığı değerlerinin nasıl belirleneceğini ifade edeceğiz.
Aktif Mal Varlığı Değerleri Tespiti
Aktif mal varlığı değerleri tespiti sırasında öncelikle bilgi toplanması gerekir. Tapu kayıtlarında yer alan bilgiler, araç ruhsatı varsa bu belgeler, banka hesap özetleri, borçlanmaya yönelik belgeler, sigorta poliçeleri , vergi beyannameleri, vasiyetnameler bu süreçte bilgi toplanabilecek unsurlar arasındadır.
Sonraki aşama ise değerlendirme ve değer biçme sürecini ilgilendirmektedir. Miras bırakanın terekesinde yer alan tüm malvarlığı değerlerinin tespit edildiği aşama budur. Değerleme raporları hazırlanırken de mahkeme uygun bulduğu takdirde bilirkişiden rapor istenebilmektedir.
Pasif Mal Varlığı Değerleri Tespiti
Pasif mal varlığı değerleri tespiti sırasında da mirasçıların beyanları ve ilgili bilgiler mahkemece değerlendirilir. Mahkeme sırasında mirasçılardan bildikleri aktif ve pasif mal varlığı değerlerini beyan etmeleri istenir. Bu beyanlar alındıktan sonra da mahkeme mirasçıların beyanlarına bağlı kalmaz ve gerekli gördüğü yerlere müzekkere yazar.
Pasif mal varlığı değerleri tespiti sürecinde bazı adımlar takip edilmektedir. Borçların toplanması sürecin ilk aşamasıdır. Toplanan borçlar daha sonra sınıflandırılır. Öncelikli borçlar ve ikincil borçlar kapsamında tasnif edilen borçlar için öncelikli borçlar ödendikten sonra ikincil borçların ödemesi gerçekleştirilmektedir.
Terekenin Tespiti Davası Nedir?
Kişi vefat ettiğinde geride mal varlığı değerlerini mirasçılara bırakır. Mirasçılar murisin vefatı ile aktif ve pasif mal varlığı değerlerine ortak olur. Kişinin vefatının ardından bıraktığı mal varlığı değerlerinin eksiksiz ve tam olarak tespit edilmesi gerekli ise terekenin tespiti davasıaçılır. Bu dava mal varlığı değerlerinin doğru olarak tespit edilmesine yararken yalnızca mirasçıların açabileceği bir dava türüdür.
Terekenin tespiti davasının açılma sebebi ise mirasçılar arasında ortaya çıkan uyuşmazlıklar olabileceği gibi miras bırakanın mal varlığı hakkında net bir bilgi olmadığında da bu dava mirasçılar tarafından talep edilebilir. TMK 589 ve devamındaki maddelerde, yasal mirasçılar tarafından açılabilen terekenin belirlenmesi davasına ilişkin düzenlemeler yer alır.
Terekenin belirlenmesi davası açıldığında terekenin doğru, eksiksiz ve tam olarak tespit edilebilmesi amacı ile çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Mahkeme ilgili mercilere bu yönde müzekkere yazar, deliller toplanır, keşif yapılmak sureti ile saha araştırmasına gidilir. Bilirkişi raporları aracılığı ile de incelemeler yapılır. Bu veriler ışığında da mahkeme tarafından miras bırakanın terekesi doğru ve eksiksiz olarak tespit edilmeye çalışılır.
Terekenin tespiti davası sırasında ilk belirlenecek olan miras bırakanın aktif mal varlığı değerleridir. Miras bırakana ait olan taşınır mallar ve yanı sıra taşınmazlar, yatırımlar, banka hesapları ve mülkiyet hakkına giren diğer mal varlığı değerleri tespit edilir. Pasif mal varlığı değerleri belirlendikten sonra da aktif mal varlığı değerlerinden pasif mal varlığı değerleri düşülerek net mal varlığı değeri belirlenmektedir.
Tereke belirlenir ve ardından da mirasın açıldığı vakitte geçerli bulunan fiyatlar doğrultusunda terekeye ait parasal değer hesaplanır. Bu davanın bir diğer özelliği de tespit davası olmasıdır. Bu dava sonucunda terekenin nasıl paylaşılacağına karar verilmez.
Miras bırakanın mal varlığı değerleri doğru ve eksiksiz bir şekilde tespit edileceği zaman terekenin tespiti davası açılması icap eder. Bu dava kapsamında mirasın nasıl paylaşılacağı yönünde bir hüküm kurulmamaktadır. Şu halde, bahse konu davanın nerede ve nasıl açılacağına değinmemiz gerekir.
Terekenin Tespiti Davası Nerede ve Nasıl Açılır?
Terekenin tespiti davası açılması gerekli olduğunda Sulh Hukuk Mahkemesi’ne müracaat edilmelidir. Tereke defterlerinin tutulması taleplerinde bu sürecin belirlenmesinde de Sulh Hukuk Mahkemesi görev almaktadır. Miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesi yetkili mahkemedir. Dava açılacağı zaman mahkemeye gerekli harçlar yatırılarak dava dilekçesinin sunulması gerekir.
Dava dilekçesi eksiksiz ve tam olarak hazırlanmalıdır. Bu tür davalarda hukuki sürecin bir avukat aracılığı ile takibi uygun olmaktadır. Kişilerin hak kaybı yaşamaması ve zamanın etkin ve verimli bir biçimde kullanılabilmesi avukat desteği alındığında mümkün hale gelir.
Başvuruların doğru mercilere yapılmasını dilekçelerin mahkemeye sunulması ve yer verilen bilgilerin eksiksiz ve tam olarak hazırlanması için alanında uzman bir miras hukuku avukatından görüş alınması önemlidir. Terekenin tespiti davasını mirasçılar birlikte açabileceği gibi her mirasçı ayrı olarak da bu davayı açabilir.
Mirasçılardan sadece biri dava açtığında bu dava tüm mirasçılar için sonuç doğuracağından dava sonucunda terekenin tüm mirasçılar için geçerli olacak biçimde tespit edildiği görülmektedir. Makalemizin devamında bu davanın açılması için gerekli olan dava dilekçesinin bir örneğine yer verilmiştir.
Terekenin Tespiti Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Terekenin tespiti davası açılacağı zaman görevli ve yetkili mahkeme kanalı ile bu işlemlerin başlatılması gerekir. Terekenin tespiti davasıgörevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi’dir. Bu tip davalarda yetkili mahkeme de miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesi olmaktadır.
Terekenin Tespiti Davasında Zamanaşımı Süresi
Zamanaşımı süresi aşıldığında dava açılması mümkün olmadığından hak kaybı yaşanmaması adına hukuki süreçlerde başvuru sürelerinin yasal olarak tespit edilen zaman aralığında yapılması uygundur. Miras bırakan vefat ettiğinde miras hakkı doğmaktadır.
Muris hayatta iken miras hakkına yönelik dava açılamamaktadır. Murisin ölümünün ardından terekenin tespiti davası açılabilmektedir. Bu dava için hak düşürücü bir süreden söz edilemez. Terekenin tespiti davası zamanaşımı süresine tabi olmadığından herhangi bir zamanda dava açılabilmektedir.
Mahkeme Masrafı ve Avukatlık Ücreti
Herhangi bir dava açılacağı zaman harçların yatırılması gerekir. Mahkeme masrafları ve harçlar ilgili birimlere ödenmektedir. Avukatlık ücreti de dava sırasında kişinin haklarını koruması adına danışmanlık alınan avukata ödenir. Avukatlık ücreti davanın kapsamına, harcanacak mesaiye bağlı olarak değişiklik gösterir.
Her dava farklı bir sürece tabi olduğundan avukatlık ücreti için tek bir rakamdan bahsedilmesi uygun olmaz. Avukatlık ücretini belirleyen kriterlerden biri de davanın karmaşıklığı ve avukatın deneyimidir. Buna ilaveten belirlenmiş olan avukatlık ücret tarifesinin de etkisi vardır.
Terekenin Tespiti Davası Sonuçları
Terekenin tespiti davası sonuçlarından biri terekenin belirlenmesidir. Murisin aktif ve pasif mal varlığı değerleri belirlendikten sonra bunların tereke defterine kaydedilmesi bu davanın sonuçlarından biridir. Murisin mal varlığı değerleri tereke defterine kayıt edildiğinde mirasçılar arasında anlaşmazlık çıkması halinde istihkak davası söz konusu olabilir.
Mirasçıların miras payları ile ilgili bilgi edinilmesini sağlayan terekenin tespiti davasında bilinmesi gerekenlerden biri de bu davanın miras paylarının kesin olarak belirlenmesi için açılan bir dava olmadığıdır. Terekenin tespiti davasının sonuçlarından biri de mirasçıların belirlenmesidir. Mahkeme mirasçıların hak ve paylarını belirler.
Mahkemenin vefat edenin borçlarının tahsili yönünde adım atması da mümkündür. Murisin vasiyetnamesi varsa ve yerel miras hukuku kurallarına uygunsa mahkeme vasiyetnamede yer alan hükümleri de değerlendirip uygulayabilir.
Terekenin Tespiti Davası Ne Kadar Sürer?
Bu davanın sonuçlanma süresi davanın karmaşıklığına, dava dosyasında yer verilen somut bilgilere, murisin aktif ve pasif mal varlığı değerlerinin sayısına ve bunlar arasında varsa bilinmeyenlerin tespitine bağlı olarak farklı zaman aralıklarına göre değişiklik gösterebilir.
Terekenin tespiti davası basit nitelikte ise ve anlaşma söz konusu ise kısa sürede sonuçlanabilir. Anlaşmazlığın varlığı durumunda ise bu davalar daha uzun sürede sonuçlanabilmektedir. Mahkemelerin iş yoğunluğuna, yerel mahkemenin prosedürlerine ve davanın karmaşıklığına bağlı olarak bu dava farklı sürelerde sonuçlanabilir.
Terekenin Tespiti Davası Mirasın Reddi Süresini Durdurur mu?
TMK 606/1 uyarınca mirasın gerçek reddi için tanınan süre 3 ay olmaktadır. Bu süre hak düşürücüdür. Sürenin durması ya da kesilmesi söz konusu olmaz. Mirasçı kendisine tanınmış olan yasal süre içerisindeyken mirası reddetmediği takdirde kabul etmiş sayılmaktadır. TMK 610/1 uyarınca mirasçının mirası süresinde reddetmemesi durumunda kayıtsız ve şartsız olarak mirası kabul ettiği kabul edilmektedir.
Terekenin Tespiti Davası Dilekçe Örneği
Terekenin tespiti davası ikame edilebilmesi için dava dilekçesine ihtiyaç duyulur. Bu dilekçenin çeşitli örneklerine veya dilekçe şablonlarına birçok çevrimiçi platform üzerinden erişmek mümkündür. Fakat her bir somut olayın kendine özel koşulları bulunur. Bu nedenle dava dilekçesi düzenlenirken bu koşulların gözetilmesi gerekir. Sonuç olarak, dilekçenin avukat marifetiyle düzenlemesi en doğrusu olacaktır.
Bilgi & İletişim:
Telefon | WhatsApp | 0 216 606 37 37 |
Address | Fenerbahçe Mah. Fener Kalamis Cad. No:6/3 Kadıköy/İstanbul/Türkiye |
E – Posta | info@esen.av.tr |