Acele Kamulaştırma Nedir?
Acele kamulaştırma, olağan kamulaştırmadan farklı olarak kendine özgü istisnai kamulaştırma yöntemidir. Acele kamulaştırma; idarenin olağan kamulaştırma işleminde yerine getirmesi ve beklemesi gereken birtakım süreçleri daha sonraya bırakmak suretiyle kişilere ait taşınmazlara derhal el koymasıdır. Bu istisnai kamulaştırma yönteminde bazı olağanüstü şartların mevcudiyeti gereklidir.
İdarenin yerine getirmekle mükellef olduğu hizmetleri ifa edebilmesi için gereksinim duyduğu – kişilere ait olan – taşınmazları mal edinmesine imkân tanıyan kamulaştırma yöntemi, kanuna dayalı olağan bir işlemdir. Olağan kamulaştırmanın özel bir şekli olan acele kamulaştırma ise daha sıkı şekil şartlarına sahip kamulaştırma biçimidir.
Kamulaştırma, birtakım adli ve idari sürece tabidir; zira, bu işlem, kamu yararı gerekçe gösterilerek kişilere ait mülkiyet hakkını ilga eder. Söz konusu süreçler; kamu yararı kararının alınması, kamulaştırmaya hazırlık, uzlaşmaya davet, uzlaşı sağlanamaması halinde tapu iptali ve idare lehine tescili adına dava yoluna gidilmesi olarak örnek verilebilir.
İdarenin taşınmazlar üzerinde tasarruf yetkisini haiz olması için söz konusu süreçlerin tamamlanması gerekir; fakat acele kamulaştırma ile bu tasarruf yetkisinin bir an önce idareye verilmesi mevzuubahistir. Bu sayede, istisnai ve acele durumlarda kamunun büyük zarar görmesine mâni olunur. Hakikaten, Kamulaştırma Kanunu md.27’nin gerekçesinde ‘‘Acele ve istisnai hallerde, Kanunun önceki hükümlerine uyulmasının çeşitli sakıncalar yaratabileceği göz önüne alınarak, kamunun büyük zararlara uğramasının önlenmesi’’ amacı ifade edilmiştir.
Acele Kamulaştırma Şartları
Acele kamulaştırmanın, kamulaştırmaya konu edilen taşınmaza bir an evvel el konulmasına olanak tanıyan istisna kamulaştırma yöntemi olduğunu ifade ettik. Bu uygulamada, acele kamulaştırma süreci tamamlanana değin, kamulaştırmaya konu taşınmazın mülkiyeti maliktedir. Fakat, acele kamulaştırma kararının ardından taşınmaza idare tarafından el konur.
El koyma kararı sayesinde idare, söz konusu taşınmazdan fiili açıdan oldukça geniş bir biçimde yararlanma yetkisi kazanır. El koyma kararıyla beraber, idarenin yıkım ya da yol yapma, kanal açma, inşaata başlama veya bir başka tasarrufta bulunma hakkı doğar. İdareye oldukça geniş yetkiler tanıyan ve söz konusu taşınmazda, telafisi olanaksız değişiklikler meydana getirebilen acele kamulaştırma kararı, yalnızca belirli şartların mevcudiyeti halinde söz konusudur.
Kamulaştırma Kanunu md.27 ile acele kamulaştırma kararının hangi şartlar altında verilebileceği düzenlenmiştir. İşbu madde gereğince acele kamulaştırma kararı için aranan şartlar şu şekildedir:
- Yurt Savunması İhtiyacında Acele Kamulaştırma
Kamulaştırma Kanunu md.27 hükmü uyarınca, yurt savunması ihtiyacı halinde acele kamulaştırma kararı verilebilir. 2. Cihan Harbi öncesinde çıkarılan Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu ile ülke müdafaasında ordunun gereksinim duyabileceği menkul ve gayrimenkullerin vakit kaybedilmeksizin temin edilmesi amaçlanmıştır.
Savaş, seferberlik, savaş tehlikesinin var olduğu hallerde kriz ve gerginlik dönemleri ile sınırlandırılan 3634 sayılı yasa gereğince acele kamulaştırma yapılabilir. Fakat hedeflenen kamu yararının elde edilmesinde acele kamulaştırma yerine geçici el koyma işlemi yeterli ise acele kamulaştırma yoluna gidilmeksizin geçici el koyma kararı alınır.
Zira, acele kamulaştırma neticesinde, kamulaştırmaya konu taşınmaz, mal sahibinin mülkiyet hakkını ortadan kaldırır. Mülkiyetin kalıcı olarak kaldırılması sonucunu doğuran acele kamulaştırma yerine, kamu yararının geçici el koyma ile sağlanması halinde geçici el koyma kararı alınır. Çünkü acele kamulaştırma, yalnızca istisnai ve mecburi hallerde söz konusudur.
- Özel Kanunların Öngördüğü Olağanüstü Hallerde Acele Kamulaştırma
Kamulaştırma Kanunu md.27 ile acele kamulaştırma kurumu düzenleme altına alınmıştır. İşbu madde uyarınca; özel kanunlar ile öngörülmüş olağanüstü hallerin varlığı, acele kamulaştırma için aranan bir diğer şarttır. Acele kamulaştırma yoluna gidilebileceğine ilişkin idareye yetki veren özel kanunların mevcut olması halinde ihtiyaç nedeniyle kamulaştırma yapılabilir.
İfade edilen şart; özel kanunlardan doğan ve idare lehine tanınan yasal düzenlemenin bir gereğidir. Acele kamulaştırmayı mümkün kılan özel kanunlardan bazılarına örnek vermek gerekirse, şu şekilde sıralanabilir:
- Turizm ve Teşvik Kanunu,
- Türk Petrol Kanunu,
- Doğalgaz Piyasası Kanunu,
- Elektrik Piyasası Kanunu,
- Endüstri Bölgeleri Kanunu,
- Maden Kanunu,
- Afet Riskli Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun.
Söz konusu kanunların ilgili maddeleri sayesinde, kamulaştırmaya konu işlemler adına idareye acele kamulaştırma yetkisi tanınmaktadır. Ancak, bu yetkinin her durumda kullanılması söz konusu değildir; acele kamulaştırma yetkisi yalnızca olağanüstü hallerde ve gecikmesinde mahzur bulunan durumlarda kullanılır. Zira yalnızca özel kanunlarla tanınan yetkiyi kullanarak gerçekleştirilen acele kamulaştırma faaliyetinin Yüksek Mahkeme tarafından hukuka uygun bulunmadığı, özel kanunlar tarafından verilen yetkinin yanı sıra olağanüstü hallerin mevcudiyetinin de araştırıldığı ve nihayetinde yerel mahkeme kararının bozulduğu vakidir.
Özel kanunlardan doğan, kamulaştırma ile alakalı yetkinin yalnızca Kamulaştırma Kanunu ile sınırlama altına alınan olağanüstü ve acele durumların mevcudiyeti halinde kullanılabileceği, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay uygulamalarıyla açıkça görülmektedir.
- Bakanlar Kurulu Tarafından Aceleliğine Kararı Alınacak Hallerde Acele Kamulaştırma
Acele kamulaştırmanın hangi hallerde söz konusu olabileceğini hüküm altına alan Kamulaştırma Kanunu’nda öngörülen bir hal ise; Bakanlar Kurulu tarafından “aceleciliğine” karar verilebilecek bir durumun mevcudiyetidir. Acele kamulaştırma yoluna gidilmesini mecbur kılan bir halin varlığında idare, acele kamulaştırma yapılabileceğine dair karar alınması için Bakanlar Kuruluna müracaat edebilir.
İlgili idare tarafından Bakanlar Kuruluna yöneltilen taleple birlikte talebi gerektiren nedenler ve gerekçelerin de sarih, somut bir biçimde yöneltilmesi gerekir. Başvurunun Kurul tarafından haklı bulunması halinde, başvuru sahibi idarenin acele kamulaştırma yoluna gidebilmesini mümkün kılan “acelecilik kararı” verilir.
İfade edilen karar yalnızca Bakanlar Kurulu tarafından verilebilir. Karar verme yetkisinin bir başka kuruma devri de mümkün değildir. Bakanlar Kurulunca alınan “acelecilik kararı” yargısal denetime açık olup, kanunda aranan şartlardan yoksun olması halinde Danıştay tarafından iptal edilebilir.
Acelecilik Kararının Unsurları
Acelecilik kararının genel ve belirsiz nitelikte, ölçüsüz bir biçimde verilmesi mümkün değildir. Zira Danıştay bu durumun; mülkiyet hakkının korunması, kullanılması ve sınırlandırılması hususunda belirsizlik teşkil ettiğine hükmetmiştir. Bu hüküm sayesinde, mülkiyet hakkının ölçüsüz ve keyfi müdahaleye tabi tutulmasına mâni olunması amaçlanmıştır. Nitekim, yargısal denetimin amaçlarından birisi de kamu yararı ve kişilerin hak ve hürriyetleri arasındaki dengenin sağlanmasıdır.
Acelecilik kararı ile kamulaştırılacak taşınmazların ayrı ayrı gösterilmesi gerekir. Zira Danıştay, Bakanlar Kurulu tarafından verilen acelecilik kararlarında, kamulaştırmaya konu edilen taşınmazların neden kamulaştırılacağı ile beraber her bir taşınmazın ayrı ayrı ifade edilmesi gerektiğine karar vermiştir. Bakanlar Kurulunun acelecilik kararı alırken mutlaka olağanüstü bir durum olmalıdır. Kararın kamu yararından sebep alınması, tatmin edici ve somut nedenlerle gerekçelendirilmesi gereklidir.
Acelecilik Kararına İtiraz
Bakanlar Kurulu tarafından verilen acelecilik kararına itiraz mümkündür. Karara karşı dava açma süresi, ilgilerin ilan tarihinden itibaren başlar. İlan edilmesi gerekli düzenleyici işlemlere karşı dava açma süresi ise, ilan tarihini takip eden 60 gündür. Acelecilik kararı ile acele kamulaştırma kararının hukuka mugayir olması halinde, ilgili karara dair verilen acelecilik kararın da kanuni dayanağının kalmaması nedeniyle iptal edilmesi gerektiği, Danıştay’ın bu husustaki kararı ile sabittir.
Acele Kamulaştırma Kararının İptali Davası
Sadece Bakanlar Kurulu tarafından alınabilen acelelik kararına dayanan acele kamulaştırma kararlarının iptali; Anayasa md.125 gereğince ilgililer tarafından talep edilebilir. İdarenin her türlü işlem ve eyleminin yargı yoluna açık olduğunu ifade eden Anayasanın bu açık hükmü uyarınca, Bakanlar Kurulunca alınan kararlar da yargıya taşınabilir. Bakanlar Kurulu kararının kamulaştırma kararı olmadığı, kamulaştırmanın acele yapılmasına dair karar olduğu unutulmamalıdır.
Anayasa Md.125
İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.
Acelelik Kararının İptali Davasında Hangi Mahkeme Görevlidir?
Acele kamulaştırma sürecinde Bakanlar Kurulu kararı ile verilen acelelik kararlarına karşı açılacak davalarda görevli mahkeme, Danıştay Kanunu md.24 hükmü uyarınca Danıştay’dır. Sürecin arzu edilen kararla sonuçlanması adına etkin ve etkili bir çalışma sarf edilmesi ve bu nedenle yetkin bir idare avukatından hukuki yardım alınması en doğru yaklaşım olacaktır.
Acele Kamulaştırmada, Kamulaştırma Kararına İptal Davası Hangi Mahkemede Açılır?
Acele kamulaştırmada, kamulaştırma kararına iptal davasına bakmakla görevli mahkeme idare mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise, 2577 sayılı İdari Yargılama Kanunu md.34 hükmü gereğince taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak acele kamulaştırmada, Bakanlar Kurulu acelelik kararının Danıştay’da dava edilmesi halinde idare mahkemelerinde açılan kamulaştırmanın iptali davaları görev yönünden reddedilerek davayı talep üzerine Danıştay’a tevdi edilir.
Bilgi & İletişim:
Telefon | WhatsApp | 0 216 606 37 37 |
Adres | Fenerbahçe Mah. Fener Kalamış Cad. No:6/3 Kadıköy/İstanbul |
E – Posta | info@esen.av.tr |